PGT, preimplantasyon genetik tanı olarak da bilinen özel bir laboratuvar prosedürüdür. Prosedür, implantasyon ve gebelikten önce embriyolardaki genetik bozuklukları tanımlamak için In Vitro Fertilizasyon (IVF) ile birlikte gerçekleştirilir.
PGT, kalıtsal hastalıkları çocuklarına aktarma riski taşıyan bireyler için çeşitli faydalar sunar. Aynı zamanda PGD olarak bilinen bu test aşağıdaki durumlarda size uygulanabilir:
- Ailenizde bilinen bir genetik bozukluk varsa.
- Genellikle genetik sorunlardan şüphelenilen çoklu düşük hikayeniz varsa.
- Kök hücre donörüne ihtiyacı olan bir çocuğunuz varsa.
- IVF tüp bebek tedavisi için hazırlık sürecindeyseniz ve doktorunuzun kromozomal anormallikler için tarama yapması gerekiyorsa.
- Genetik faktörlerin bir neden olabileceği başarısız bir IVF yolculuğunuz olduysa.
PGT, embriyo transferi sırasında tespit edilmesi gereken çeşitli genetik durumları teşhis edebilir. Test öncelikle otozomal dominant, otozomal resesif ve X'e bağlı anormalliklere odaklanır.
İmplantasyon öncesi genetik tanı ile tespit edilebilecek durumlardan bazıları şunlardır:
- Kistik Fibrozis: Akciğerleri ve sindirim sistemini etkileyen genetik hastalık.
- Orak Hücre Anemisi: Kırmızı kan hücrelerinin şekilsiz olmasına neden olan bir kan bozukluğu.
- Tay-Sachs Hastalığı: Nadir görülen, kalıtsal bir nörodejeneratif bozukluk.
- Duchenne Musküler Distrofi: İlerleyici kas dejenerasyonu ile karakterize genetik bir bozukluk.
- Beta-Talasemi: Hemoglobin üretimini azaltan bir kan hastalığı.
- Yapısal Kromozomal Değişiklikler: Doğurganlığı etkileyebilen ve düşüklere veya doğum kusurlarına yol açabilen translokasyonlar gibi.
- Mitokondriyal Bozukluklar: Mitokondriyal heteroplazminin karmaşıklığı nedeniyle daha az yaygın bir durumdur.
Çocuklarınız için risk oluşturabilecek bilinen bir genetik anormalliğiniz varsa PGT testi fertilite uzmanınız tarafından önerilebilir. Bu anormallikleri tespit etmek için doktorunuz farklı genetik tanı PGT testi türlerini uygulayabilir. Aşağıda kısaca özetlenen başlıca dört PGT türü vardır:
Bu preimplantasyon testi tekniği, kromozomlardaki spesifik DNA dizilerinin yerini belirlemek için kullanılır. FISH özellikle yapısal kromozomal bozukluğu ve spesifik gen mutasyonlarını tanımlamak için faydalıdır. Ancak aynı anda analiz edebileceği kromozom sayısı açısından bazı sınırlamaları vardır.
PCR, küçük DNA veya RNA segmentlerini çoğaltmak için kullanılan preimplantasyon genetik tanı türlerinden biridir. Bu test türü belirli genetik dizilerin analiz edilmesini kolaylaştırır. PGD'de PCR genellikle tek gen hastalıkları için kullanılır.
NGS, genomun büyük bölümlerini sıralayarak kapsamlı genetik taramaya olanak tanır. Bu PGT genetik tanı yöntemi hem kalıtsal hem de de novo (yeni ortaya çıkan) genetik anormalliklerin tespitinde oldukça etkilidir. NGS, kromozom anormallikleri ve tek gen mutasyonları hakkında ayrıntılı bilgi sağlayabilir.
Mikrodiziler gen ifadelerini ve kopya sayısı varyasyonlarını incelemek için kullanılır. Bu teknoloji, binlerce genetik diziyi aynı anda analiz edebilir ve bu da onu çok çeşitli genetik anormalliklerin taranmasında oldukça etkili kılabilir.
PGT prosedürü, in vitro fertilizasyon ile yakından entegre olan birkaç adımı içerir.
PGT prosedürü yumurtalıkların uyarılmasıyla başlar. Çünkü büyümüş yumurtalıklar birden fazla yumurta üretebilir.
PGD ile hamile kalanlar, yumurta toplama işleminden mutlaka geçmişyit. Bu işlem, olgun yumurtaların yumurtalıklardan cerrahi olarak çıkarılmasını içerir. Yaşa göre IVF ile alınan ortalama yumurta sayısı aşağıdaki gibi özetlenebilir:
35 yaşın altındaki kadınlar için 4 ila 14 yumurta toplanabilirken, 38 yaşındaki kadınlar için yumurta sayısı 10 ila 34'e yükselir.
Yumurta toplama işleminden sonra, yumurtalar ya In Vitro Fertilizasyon ya da İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu ile döllenir.
Döllenmeden sonraki gün doktorunuz yumurtaların döllenip döllenmediğini kontrol eder.
Embriyolar blastosist aşamasına ulaştığında, genellikle 5 günlük blastosist, doktorunuz bir biyopsi gerçekleştirir. Biyopsi işlemi, embriyonun dış kısmından birkaç hücrenin alınmasını içerir.
PGT, belirli genetik durum türlerini kontrol etmek için yapılır. Ayrıca, sperm bankasından embriyo kullandıysanız, embriyo donasyonu preimplantasyon genetik testi mutlaka uygulanmalıdır.
PGT tüp bebek için önemli bir aşamadır. Test aşamasından sonra, embriyolar genetik koşullardan arınmışsa embriyo transferi veya blastosist transferi yapılır.
Embriyo transferinden yaklaşık 12 gün sonra, blastokist implantasyonunu doğrulamak için bir gebelik testi yapabilirsiniz.
PGT, belirli bir genetik durumu olmayan bir çocuğa sahip olma olasılığınızı artırabilir. PGT ile tüp bebek deneyip başarılan olan kişilerin sayısı oldukça yüksektir. Ayrıca embriyo testinin sonuçları da genellikle güvenilirdir; ancak bu, test edilen spesifik duruma bağlı olarak değişebilir.
Durumun yanlış teşhis edilme riski düşük olsa bile, şansın hala var olduğunu unutmamalısınız. Ayrıca, preimplantasyon genetik tanı çocuğunuzun genel sağlığını garanti edemez veya tüm potansiyel genetik sorunları ekarte edemez. Sonuç olarak, PGT IVF sonrasında, testin kesin bir garanti sunmadığını göz önünde bulundurmalısınız.
Genetik bozukluklarınızı çocuklarınıza geçirme riskiniz varsa PGD sizin için önerilir. Örneğin aile geçmişinizi kontrol ettiğinizde genetik hastalıklarla veya kromozomal anormalliklerle karşılaşabilirsiniz. Bu durumda doktorunuzun sağlıklı embriyoları kontrol etmek için PGT yapması gerekir. Öte yandan başarısız olan çoğul gebelikleriniz varsa genetik faktörlerin de değerlendirilmesi gerekir.
In Vitro Fertilizasyon (IVF) ve preimplantasyon genetik tanı iki farklı işlemdir. IVF, implantasyon için embriyo oluşturmak amacıyla yumurtaların vücut dışındaki sperm tarafından döllendiği bir süreç olsa da, PGD bu embriyoları belirli genetik bozukluklar açısından test etmek için kullanılan ek bir prosedürdür.
İmplantasyon öncesi genetik tanının biyolojik konsepti, blastosist IVF yoluyla oluşturulan embriyoların uterusa implante edilmeden önce genetik kalıtımının analiz edilmesinden oluşur. Bu test, belirli genetik hastalıkların veya bozuklukların çocuğa geçmesini önlemek amacıyla embriyolardaki genetik kusurları tanımlamak için yapılır.
PGD'de embriyodan birkaç hücre alınır ve spesifik genetik koşullar veya kromozomal anormallikler açısından test edilir. Süreç, implantasyon için genetik olarak sağlıklı embriyoların seçilmesine yardımcı olur. Son olarak, embriyo testi sağlıklı bir hamilelik olasılığını artırır ve yavrularda genetik bozukluk riskini azaltır.